Anayasa Mahkemesi, 07.12.2017 tarihli basın duyurusu ile de Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü’nün 25/10/2017 tarihinde 2014/18179 başvuru numaralı bireysel başvuruda, Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdiğini duyurmuştur.
Anayasa Mahkemesi tarafından bu karar verilirken, Çocuk Koruma Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi’nin 25.04.2007 tarihli ve 10 nolu Genel Yorumuna, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi Sonuç Gözlemleri: Türkiye isimli belgeye; Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 27.06.2014 tarihinde kabul ettiği 2010(2014) sayılı ve “Çocuk Dostu Adalet: Retorikten Gerçeğe” başlıklı karara; Çocuk Adalet Sisteminin Uygulanması Hakkında Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kurallarına (Pekin Kuralları), Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Rec(2003)20 sayılı tavsiye kararına, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin R(87)20 sayılı tavsiye kararına, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin CM/Rec(2008)11 sayılı tavsiye kararına değinilmiştir.
Ayrıca Kararın basın duyurusunda da şu hususlara yer verilmiştir:
“Çocuklar hakkında tutuklama tedbirinin uygulandığı durumlarda ilgili uluslararası sözleşmeler ve belgeler ışığında tutuklamanın çocuklar bakımından en son başvurulacak yol olduğu, eğer tutukluluk bir zorunluluksa bunun mümkün olan en kısa sürede sonlandırılması gerektiği dikkate alınmalıdır. Ancak bu durum, çocuklar hakkında hiçbir şekilde tutuklama tedbirinin uygulanamayacağı şeklinde anlaşılmamalıdır. Bakanlar Komitesinin Avrupa Konseyine üye devletlere yönelik tavsiye kararında da belirtildiği üzere kısmen daha büyük yaştaki çocuklar tarafından işlenmiş olan çok ciddi suçlara ilişkin istisnai olaylarda tutuklama tedbirinin uygulanması gerekebilir.
Somut olayda tutuklamaya karar verilirken tutuklama kararında başvurucunun çocuk olduğunun dikkate alındığına dair herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla başvurucunun tutuklanmasına karar verilirken uluslararası sözleşme ve belgelerde yer alan ilkelere riayet edildiği, bu bağlamda diğer koruma tedbirlerinin uygulanmasının yetersizliğinden bahsedilirken başvurucunun yaşının dikkate alındığı söylenemez.”
Anayasa Mahkemesi somut olayda yaptığı incelemede sonuç olarak, Anayasa'nın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını güvence altına alan 19. maddesinin üçüncü fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Basın duyurusu,
http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/basin/kararlarailiskinbasinduyurulari/bireyselbasvuru/detay/143.html
adresinden ve karar metni de
http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/basin/kararlarailiskinbasinduyurulari/bireyselbasvuru/detay/pdf/2014-18179.pdf
adresinden erişilebilirdir.